ses teli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ses teli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Haziran 2016

Ses teli felcine bağlı şikayetlerin tedavisinde enjeksiyon laringoplasti


Ses teli felci olan bireylerin tedavisinde kullanılan yöntemlerden birisi enjeksiyon laringoplastidir. Bu yöntem sayesinde hareket etmeyen ses telinin normal fonksiyon gören tele yaklaştırılması hedeflenir. Bu sayede ses teli düzeyinde yeterli kapanma sağlanarak hem ses kalitesinde bir düzelme, hem de hava yolunun korunması (içilen ya da yenilen gıdaların soluk borusuna kaçmasının önlenmesi) açısından değerli sonuçlar alınır.

22 Mayıs 2016

ALERJİ İLAÇLARININ VE DOĞRU MİKTARDA SIVI ALIMININ SES KALİTESİ ÜZERİNE ETKİSİ



Antihistaminler, alerji tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Tüm antihistaminlerin az ya da çok üst solunum yolu salgılarını azaltıcı, kurutucu bir etkisi mevcuttur. Bu etki kullanılan ilaçlar ve bireyin o ilaca cevabına göre değişiklik gösterebilir. Bunun yanı sıra, özellikle üst solunum yolları enfeksiyonlarının tedavisi sırasında genellikle sempatomimetik ya da parasempatolitik adı verilen, ve yine salgıları azaltan ya da daha koyu hale getiren ilaçlar ile bir arada kullanılırlar. Bu nedenle ses tellerinin birbiri ile temas eden yüzeylerinde nemlilik azalır, bazen bu durum kuru bir öksürüğe dahi sebep olur. Bu kuru öksürük, ses telleri açısından, bazen alerjinin kendisinden daha zarar verici olabilir. Mukoza salgılarının uygun miktar ve kıvamda olması, ses tellerinin birbirine temas eden titreşim yüzeylerinin rahatça hareket edebilmesi için çok önemlidir. Ses telleri ve sesi oluşturan tüm yüzeylerin doğru şekilde nemlenmesi – kaygan hale gelmesi, yeterli miktarda sıvı alınması ve seröz - musinöz salgıların doğru dengesi ile sağlanır. Özellikle sesini profesyonel olarak kullanan bireylerde salgıların koyu hale gelmesi ses kalitesini çok olumsuz yönde etkileyebilir. Koyu larinks (gırtlak) salgılarını gösteren bir videoyu ekte görebilirsiniz. 
Daha fazla bilgi için: https://www.facebook.com/ankarakbb

04 Ocak 2015

Ses Teli Nodülleri

Ses Teli Nodülleri, ses tellerinin birbiri ile temas ettiği serbest yüzeyde oluşan, iyi huylu (yani kanserle ilişkisi olmayan) büyümelerdir. Ses tellerinin yanlış ya da kötü kullanımına bağlı olarak oluşurlar. Kaba bir benzetme ile tıpkı elimizde ya da ayağımızda oluşan nasırlara benzetilebilir. Sesini profesyonel olarak kullanan bireylerde toplumun diğer kesimine göre çok daha sık olarak görülür.

Ses teli nodülünün belirtileri genellikle ses kısıklığı, seste değişiklik, senin çatallı çıkması ve seste kabalaşmadır. Profesyonel ses kullanıcısı sesinin daha alçak perdeden çıktığını ya da sesinin normalden daha soluklu, hışırtılı olduğunu ifade edebilir. Bireyler seslerinde oluşan değişikliğin yanı sıra, artan ses kullanımı ile birlikte boyun çevresindeki kaslarda ağrı, konuşma hatta yutkunma güçlüğünden yakınabilirler.

Nodüller, vücudumuzun en çok travmaya maruz kalan bölgesi olan ses tellerinde tekrarlayan basınçlı travmaya bağlı oluşur. Konuşma sırasında sıradan bir erkeğin ses tellerinin saniyede ortalama 120 kez ve bir kadının ses tellerinin 200 kez birbirine çarptığını hatırlayınız!

Sesini profesyonel olarak kullanmayan bireylerde 2 haftadan fazla süren ses kısıklığı durumunda mutlaka bir ses hekimine başvurmak gereklidir. Profesyonel bir ses kullanıcısının ise genellikle bu kadar bekleyebilecek lüksü olmamaktadır. Ses hekiminiz şikayetlerinizi dinleyip, ses sağlığınız ve genel tıbbi geçmişiniz hakkında yeterli bilgiye sahip olduktan sonra profesyonel ses beklentilerinizi de detaylı bir şekilde bilmek isteyecektir. Profesyonel ses dediğimizde tanı ve tedavisi için uğraştığımız bireyin illa ki bir ses sanatçısı olması gerekmemektedir. Aslında çoğu meslek grubu gün içerinde kendilerini ve işlerini sesleri ile ifade ederler. Bunlar arasında öğretmenler, avukatlar, çağrı merkezi çalışanları, banka, belediye, postane birimleri gibi müşterilerine hizmet için sesine ihtiyaç duyanlar, tezgahtarlar, esnaflar, din görevlileri ve daha birçok meslek grubu sayılabilir.
Sesiniz ve ses tellerinin detaylı muayenesi ile (ki bunun için ideal ikili laringovideostroboskopi ve objektif ses analizidir) ses teli nodülü tanısı konması ve nedeninin belirlenmesi mümkün olur.
Nodül tedavisinde iki ana yöntem, ses terapisi ve cerrahidir.
Sesin kötü ya da yanlış kullanımına bağlı bir ses problemi olan nodülü tedavi etmenin ideal yolu, sesin bu şekilde kullanımına devam edilmemesidir. Sesi doğru kullanacak şekilde alışkanlıklar edinilmesi ve ses tellerine aşırı basınç uygulanmasını engelleyecek doğru vokal tekniğin kullanımı, hem nodüllerin küçülmesini hatta yok olmasını sağlayacak, hem de tekrar oluşma riskini ortadan kaldıracaktır. Sesin doğru kullanılmasını öğreten ana yöntem ses terapisidir.
Bazı nodüller ise ses terapisi de dahil tedavilere fazlasıyla dirençlidir. Uygun ses tekniği, sımsıkı takip edilen ses hijyeni kuralları ve hatta ses terapisine rağmen düzelmeyen nodüller, fonomikrocerrahi adını verdiğimiz, genel anestezi altında mikroskop aracılığı ile yaptığımız ameliyatlar ile tedavi edilmektedir.
Prof.Dr. Haldun OGUZ

444 44 50
0 312 213 13 20

07 Mayıs 2013

Feminizasyon Laringoplasti


Çalışmanın amacı, erkekten kadına cinsiyet değişimi hastalarında uygulanan feminizasyon laringoplasti cerrahisi sonucunda ortaya çıkan perde değişikliğini analiz etmektir.

Erkek ve kadın sesini birbirinden ayıran parametrelerden birisi konuşma temel frekansıdır. Cinsiyet değişikliklerinden sonra ses terapisi ile ya da bireyin kişisel çabaları ile istenen perdede ses çıkarılmaya çalışılmakta, ancak bu ciddi bir efor gerektirmekte ve larinks kaslarında aşırı gerginlik ile sonuçlanmaktadır. Birey, her konuşmaya başlamasından önce sesi hakkında düşünmekte; yorulduğunda eski perdedeki sesine dönmek zorunda kalmakta, gülmek, öksürmek ve boğaz temizlemek gibi doğal insani reaksiyonlar sırasında ise zorlanmaktadır.

Daha önceki çalışmalara göre ideal tipik temel frekans erkekler için 107-132 (aralık 80-165) Hz, kadınlar için ise 196-224 (aralık 145-275) Hz’dir. 145-165 Hz aralığındaki seslerde sadece temel frekans ile bireyin cinsiyeti hakkında bilgi edinilememektedir.   

Dacakis, 181 Hz’lik temel frekansa sahip hastaların dahi erkek olarak algılanabildiklerini, cinsiyet algısı için belirleyici olanın sadece temel frekans değil, temel frekans, temel frekans aralığı, tonlama ve rezonans arasındaki etkileşimin olduğunu ifade etmektedir.

Bu çalışmada kullanılan cerrahi teknik:

·         Tiroid kıkırdaktan vertikal, anterior bir segment (10-14 mm genişlikte) çıkarılır.

·         Yalancı ve gerçek ses kıvrımları anteriorda orta hatta kesilir.

·         Her iki yalancı ses kıvrımı anteriordan 3-6 mm kesilir.

·         Her iki ses kıvrımının membranöz kısımının yaklaşık yarısı tam kat kesilir.

·         Kalan dokular yeni bir anterior komissür oluşturacak şekilde sütüre edilir.

·         Tiroid kıkırdak, üst kısmına yerleştirilen sütürlerle hyoid kemiğe asılır.

Çalışmaya on yıllık bir süreçte ameliyat edilen 94 olgu dahil edilmiş. Bunlardan postoperatif ses sonuçları bulunan 76’sı değerlendirmeye alınmış. 76 olgunun 22’sine sadece laringoplasti, 54’üne ise laringoplasti ile birlikte tirohyoid yaklaştırma uygulanmış. 2 haftalık ses istirahati uygulanmış, hastalara 3 ve 6. günlerde kontrol muayenesi yapılmış. Ses kayıtları birinci ayın sonunda yeniden alınarak değerlendirilmiş. Olguların yaş ortalaması 42 (aralık 22-69). Sadece laringoplasti olanların takip süresi ortalama 116, laringoplasti + tirohyoid süspansiyon olgularının ise 50 hafta imiş.

Her iki grupta da ortalama temel frekans 139 Hz’den 196 Hz’e çıkmış. Ayrıca temel frekans aralığı bas tonlarda belirgin olmak üzere daralmaktadır. Tiroid kıkırdak anteriorundan çıkarılan şerit sayesinde kozmetik bir cerrahiye de ihtiyaç kalmamaktadır.

Thomas JP, MacMillan C. Eur Arch Otorhinolaryngol doi: 10.1007/s00405-013-2511-3

Sistemik Lupus Eritematozus ve Tek Taraflı Ses Kıvrımı Paralizisi

Sistemik lupus eritematozus (SLE), otoimmün, multisistem tutulumu ile tanımlanan bir hastalıktır. Her yaş ve cinsiyette görülebilmesine rağmen, daha sık olarak 10-50 yaş arasındaki kadınlarda görülür. SLE’nin laringeal bulguları genellikle ses kıvrımı ödem ve ülserleri ile karakterizedir. Nadiren, genellikle rekürren laringeal sinir tutulumuna bağlı olan, ses kıvrımı paralizisi görülebilir. Laringeal bulgular çoğunlukla steroid tedavisinden fayda görür. Makalenin tam metni için lütfen tıklayınız: http://nemj.neu.edu.tr/sistemik-lupus-eritematozus-ve-tek-tarafli-ses-kivrimi-paralizisi/