Modern yaşamla birlikte iletişimin öneminin her geçen gün arttığının
farkındayız. Farklı birçok yöntemle iletişim kurabilsek de, en önemli iletişim
aracımızın hala sesimiz olduğunu vurgulamamız gerekiyor.
İster bir çocuk ya da genç birey, istersek de aktif çalışma hayatında
olan bir erişkin olalım, sesimize olan ihtiyacımız yaşamımızın hiçbir döneminde
azalmıyor. İhtiyaçlarımızı, isteklerimizi, duygu ve düşüncelerimizi
karşımızdakilere aktarırken sesimizi etkin olarak kullanma ihtiyacı duyuyoruz.
Bazı mesleklerde çalışan insanlar ise sesleri olmasa, işlerinin önemli bir
kısmını istedikleri gibi yapmaktan mahrum oluyorlar. “Ses profesyoneli” olarak
adlandırılan bu grup aslında tahmin edilenden çok daha fazla mesleği içerisinde
barındırıyor. Aklımıza ilk gelenlerden itibaren sıralayacak olursak
öğretmenler, avukatlar, doktorlar, ses ve sahne sanatçıları, iletişim merkezi (call-center) çalışanları, banka
çalışanları, öğretim üyeleri, tezgahtarlar, televizyon ve radyo programcıları,
din görevlileri, pazarlamacılar ve daha birçok meslek bu gruba dahil
edilebilir.
Ses rahatsızlıkları nasıl
önlenebilir?
Ses rahatsızlıkları, bireyin ses ihtiyaçlarına özel olarak hazırlanan
ses hijyeni ve ses terapisi programları sayesinde oluşmadan önlenebilir.
Herhangi bir ses rahatsızlığı bulunduğunda uygulanacak hijyen ve terapi
yöntemleri ise tedavinin daha erken ve daha başarılı olarak sonuçlanmasına
önemli katkıda bulunacaktır.
Ses rahatsızlığı, ses
bozukluğu, ses hastalığı, ses kısıklığının nedeni nedir?
Vücudumuzun diğer organlarında olduğu gibi birçok değişik neden benzer
belirtilere yol açabilir. Örneğin kısa süreli bir soğuk algınlığı, alerji ya da
reflü gibi daha kolay yönetilebilecek nedenlerin ya da ses kıvrımı (ses teli)
felci ya da ses kıvrımı kanseri gibi ciddi sorunların ilk belirtisi ses
kısıklığı olabilir.
Ses hastalıklarına doğru tanı
nasıl koyulur?
Ses hastalıklarında doğru tanıya, nesnel (subjektif) ve öznel
(objektif) yaklaşımların birlikte kullanılması ile ulaşılabilir. Bireyin
sesinin durumu hem kendisinin hem de ilgili klinisyenin algısına göre
değerlendirilir. Gerekli hallerde standardize edilmiş ses kayıtları alınır, bu
kayıtlar üzerinden akustik analiz adı verilen yöntemle karşılaştırılabilir
rakamsal veriler elde edilir. Hastanın tam bir kulak, burun, boğaz ve baş boyun
muayenesinin yanı sıra gerekli hallerde tüm vücut muayenesi yapılır. Ses
kıvrımlarının ve ilgili diğer yapıların görüntülenmesi için gerek rijid (sert)
gerekse fleksibl (eğilip bükülebilen) teleskoplar kullanılabilir. Ses
kıvrımları, ses çıkarma sırasında erişkin erkeklerde saniyede ortalama 100-140
kez, kadınlarda 200-240 kez titreştiği için bu yapıları görebilmek için özel
aletlere ihtiyaç duyulur. Bunu sağlayan ışık teknolojisine stroboskopi adı
verilir. Stroboskopik ışık kaynağı altında yapılan ses muayenesi
(videolaringostroboskopi), tanı için altın standarttır. Bu sayede, basit
muayene yöntemleri ile elde edilemeyen birçok bilgiye ulaşılabilir ve doğru
tanı koyulabilir.
Ses hastalıklarına en sık yol
açan hastalıklar nelerdir?
Ses hastalıkları organik ve fonksiyonel nedenler olarak iki ana grupta
sınıflanabilir. Organik nedenler, ses kıvrımlarında nodül, polip, kist, oluk
(sulkus), beyaz ve kırmızı lekelenmeler, granulom, reflü, felç ve kanser gibi bazı örneklerini sıralayabileceğimiz rahatsızlıklardır.
Fonksiyonel nedenler ise ses kıvrımları ve kulak burun boğaz muayenesinde
görsel bir sorun saptanmayan ancak bireyin ilgili yapılarını kullanması ile
ilgili sorun belirlenen durumları ifade eder.
Ses hastalıkları nasıl tedavi
edilir?
Ses hastalıklarında tedavi, rahatsızlığa yol açan nedene göre belirlenir.
Ses terapisi, tıbbi (ilaçla) tedavisi ve cerrahi tedavi, üç ana tedavi
yöntemidir.
Ses Terapisi Nedir?
Ses terapisi, ses problemlerinin tamamında kullanılabilecek bir tedavi
yöntemidir. Bazı ses rahatsızlıklarında tek tedavi yöntemi olarak kullanılır
iken, bazılarında ise tıbbi veya cerrahi tedavinin öncesi ve sonrasında destekleyici olarak kullanılabilir. Çok faydalı
olmasına rağmen, hiçbir ses patolojisi için özgün bir ses terapisi yöntemi
yoktur. Aksine, her hasta için seçilen ses terapisi yöntemi, yoğunluğu ve
süresi, hastanın ihtiyaçlarına göre birbirinden farklı olmalıdır. İdeal olarak
ses terapisine başlamadan önce hastanın ses probleminin nedeni belirlenmelidir.
Bu amaçla objektif ses analizinin yapılması ve ses tellerinin
videolaringostroboskopi ile değerlendirilmesi gereklidir.
Elde edilen bulgular hasta ve ses
terapisinde aktif rol oynayacak ekip ile ve eğer hasta bir ses profesyoneli ise
sesi ile ilgilenen diğer kişilerle birlikte değerlendirilmeli ve terapi
amaçları belirlenmelidir.
Son yıllarda larinks (gırtlak, hançere)
hakkındaki bilgilerde görülen ani artış, ses ve ses rahatsızlıklarının
fizyolojisi, bozuklukları ve tedavisine olan ilgiyi de arttırmıştır. Bu sayede
sesin objektif değerlendirmesi ve ses tellerinin görüntülenmesi konularında
önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Böylece, çok daha hızlı ve doğru tanılar
elde edilmekte ve tedavi sürecine bir an önce geçilebilmektedir. Her geçen gün,
hem ses rahatsızlıkları ile uğraşan sağlık profesyonellerinin, hem de sesi ile
hayatını kazanan ses profesyonellerinin zaman kısıtlılıkları da arttığından,
günümüzdeki ses terapi protokolleri yaklaşık 6-10 seans olarak planlanmaktadır.
Her ses terapisi yönteminin amaçları farklı olmakla beraber, tüm ses terapi
teknikleri için evrensel olan bazı genel hedefler de mevcuttur. Bunlar gerek
cerrahi öncesi ya da cerrahi sonrası için verilen ses terapileri, gerekse tek
tedavi olarak kullanılacak ses terapisi için önem arz eder:
1. Hasta eğitimi: Hasta eğitimi, tüm tedavi protokolleri
için birinci basamaktır. Her hasta, sesin nasıl oluştuğunu ve kendilerindeki
problemin sesinde nasıl bir sıkıntıya yol açtığını anlamalıdır. Hasta ses
terapisinin mantığını, kullanılacak tekniği ve tedavinin amaçlarını
anlamalıdır. Tedavi yaklaşımı hastanın aklına yatmıyorsa, ya da terapiyi
uygulayacak kişi kararlı değil veya yeterli açıklama yapmıyorsa, hastanın
tedavi programına uyum göstermesi güç olacaktır.
2. Ses hijyeni: Her hasta için uygulanması gereken ses
hijyeni kurallarının yanı sıra, her hasta için özgün olarak dikkat edilmesi,
buna uygun olarak yapılması/yapılmaması gereken konular belirlenmelidir.
Örneğin tüm ses kullanıcıları için yeterli sıvı alımı, gerekirse bulunulan
ortamın nemlendirilmesi önemlidir. Kişisel ses kullanım alışkanlıkları hakkında
bilgi sahibi olunması, genellikle sesin yoğun olarak kullanıldığı ortam ve
ortamdaki gürültü özelliklerinin bilinmesi, ve diğer çevresel faktörlerin
irdelenmesi daha sağlıklı ses alışkanlıklarının kazanılmasını sağlayacaktır.
Sigara kullanılmaması, genel stresin azaltılması, kullanılan ilaçlar ve
bunların vücut sıvıları üzerine etkisinin bilinmesi de önemli gerekliliklerdir.
3. Aşırı ses kullanma davranışının
düzeltilmesi: Ses
kısıklığı olan bireylerin daha alçak sesle konuşmasının sağlanması, yüksek
sesle konuşmanın önlenmesi, alışkanlık haline gelmiş veya sık tekrarlanan boğaz
temizleme hareketinin önlenmesi önemlidir. Sesin gün içerisinde toplam
kullanımı azaltılmalıdır. Yüksek sesle gülmek, ağlamak ve öksürmek de sese
zarar veren davranışlardır. Tüm bu kurallar, nörolojik nedenlere bağlı ya da
hipofonksiyonel ses kısıklığı olan hastalar dışında ses problemi olan bireyler
için kullanılabilir.
4. Üzerinde anlaşılan amaçlar ve
beklentiler: Ses
problemi olan birey ve ses terapisini verecek kişi, sesle ilgili bir problem
olduğu, bununla ilgili bir şeyler yapılması gerektiği, izlenecek yol ve
amaçlanan hedefler konusunda fikir birliği içerisinde olmalıdır.
5. Hastanın sesindeki değişiklileri fark
edebiliyor olması: Eğer
hasta, sesinde ses terapisi ile oluşan değişiklikleri fark edemiyor ya da
hissedemiyor ise, ses terapisi fayda sağlayamaz. Bu durum ses
profesyonellerinde sık rastlamadığımız, ancak özellikle yaşlı popülasyonda ve
nörolojik problemli bireylerde çok karşılaştığımız bir durumdur.
Ses hastalığının
sadece ses terapisi ile tedavi edilebilmesi mümkün müdür?
Evet, bazı ses hastalıkları sadece ses terapisi
yöntemleri ile tedavi edilebilir. Bunlar arasında fonksiyonel ses bozuklukları,
nörolojik ve psikiyatrik bazı hastalıklara bağlı ses problemleri ve çoğu ses
kıvrımı nodülleri örnek olarak belirtilebilir.
Ses hastalıklarının
tedavisinde cerrahi yöntemler başarılı mıdır?
Evet, birçok ses hastalığının tedavisinde cerrahi
yöntemler %100’e varan oranlarda başarılı olabilir. Bunlar arasında ses kıvrımı
polipleri, ses kıvrımı kistleri, granülom, papillom ve kanser gibi çok değişik
nedenler sayılabilir.
Ses hastalıkları
tedavisinde medikal/tıbbi/ilaçla tedavinin rolü nedir?
Başta larenjitler (ses kıvrımları ve gırtlağın değişik
bölgelerinin enfeksiyon ve iltihapları) ve reflü (mide içeriğinin ses
kıvrımları düzeyine geri akışı) olmak üzere pek çok değişik ses hastalığında
ilaç tedavisi ile başarılı sonuçlar almak mümkündür.
Ses hastalığı ya da sesi ile
ilgili sorunun olan bir kişi kime başvurmalıdır?
Ses sorunu olan bir birey, ses hastalıkları konusunda uzmanlaşmış bir
Kulak Burun Boğaz hastalıkları uzmanına başvurmalıdır.
Sağlıklı bir ses dileklerimle.
Prof.Dr. Haldun OĞUZ
0 531 431 06 94