30 Kasım 2006

BİFOSFONATLARA BAĞLI KOMPLİKASYONLAR

New England Journal of Medicine dergisinin 30 Kasım 2006 sayısında osteoporoz tedavisinde kullanılan bifosfonatlara bağlı komplikasyonu olan iki olgu bildirilmektedir. Olgulardan birisi kontakt stomatit, diğeri ise çene kemiği nekrozu tanısı almıştır. Yayınlarla ilgili detaylı bilgiye aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
--
Dr. Hâldun OĞUZ
drhoguz@gmail.com

19 Kasım 2006

GRİP VE GRİP AŞISI


Her yıl kış ayları geldiğinde, grip (influenza) aşısının etkinliği ve gerekliliği tartışma konusu olmaktadır. Bunun nedeni, dünya çapında grip aşısına yönelik izlenen politikalar ile bilimsel çalışmalar sonucu elde edilen verilerin tam olarak örtüşmemesidir.

Dünya çapında en yaygın istatistiklere sahip olan Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nde her yıl 200.000 kişinin grip ve gribin yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle hastaneye yatırıldığı, bunların 36.000'inin hayatını kaybettiği bildirilmektedir (Thompson WW, JAMA 2004). Ciddi bir grip salgını durumunda toplumun % 5-20'sinin gribe yakalanacağı düşünülmektedir. Grip aşısının uygulanma sıklığı her yıl artmakla birlikte, bu konu ile ilgili değişik bilim adamları çok farklı görüşler öne sürmektedir. Belirli bazı risk grupları içerisinde yer alan kişiler için aşının faydalı olduğu konusunda hemfikir olunsa da, aşının toplumda yaygın olarak uygulanmasının gerekliliği halen tartışmalıdır. British Medical Journal'ın 28 Ekim 2006 tarihli sayısında yayınlanan bir analiz-yorumda grip aşısı etkinliği detaylı olarak tartışılmıştır. Yazının orjinaline aşağıdaki internet bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

http://bmj.bmjjournals.com/cgi/content/short/333/7574/912?etoc

Bizim klinik yaklaşımımız özellikle en riskli gruplar olarak kabul edilen erken dönemde kreşe gitmek zorunda olan çocuklar ile sistemik olarak düşkünlüğe yol açan bir rahatsızlığı bulunan yaşlı ve diğer erişkinlere uygulanması (şeker hastaları gibi) yönündedir.

Ses profesyonelleri için hatırlatmamız gereken en önemli husus, grip gibi üst solunum yolu hastalıkları süresince performansa ara verilmesi ve ses istirahati uygulanması gerekliliğidir. Bu dönemde ses telleri çok hassas olmakta, bu nedenle çok daha kolay zarar görmekte, hatta tedavisi çok güç ses teli içi kanamalar (intrakordal hemoraji) meydana gelebilmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri Hastalık Kontrolü ve Önlenmesi Merkezlerinin (CDCP) grip aşısı önerdiği toplumsal grupları alt satırlarda bulabilirsiniz.

  • 50 yaşın üzerinde olanlar
  • Kronik kalp-damar ve solunum sistemi rahatsızlıkları olanlar (hipertansiyon hariç)
  • Son 12 ay içerisinde diabet ve hemoglobinopati gibi bazı rahatsızlıklar nedeniyle hastanede tedavi almış olanlar
  • Solunum fonksiyonlarını yada solunum yolu sekresyonlarının temizlenmesini güçleştiren patolojileri olanlar
  • Aspirin kullanmakta olan 6 ay – 18 yaş arası çocuklar
  • Influenza (grip) döneminde gebe olanlar
  • 6 ay – 5 yaş arası çocuklar
  • Yukarıdaki riskli grupların bakımını üstlenen kişiler veya aynı ev içerisinde yaşayanlar
  • Sağlık çalışanları
Op.Dr. Haldun OĞUZ
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı

14 Kasım 2006

KOKU ALMA BOZUKLUĞU

Aşırı maruziyet (zehirlenme) yoluyla koku alma bozukluğuna yol açabilen bazı maddeler şunlardır:
Metaller: Kadmiyum, Nikel
İnorganik maddeler: Amonyak, Karbonmonoksid
Organik madeler: Aseton, Benzen, Etil asetat
Tozlar: Çimento, Talaş, Kireç, Matbaa malzemeleri
Asitler, Asfalt, Astar boyaları ve Baharatlar --
Dr. Hâldun OĞUZ
drhoguz@gmail.com

03 Kasım 2006

ÖZGÜN DİL BOZUKLUĞU TEŞHİS VE TEDAVİSİ

Dil ve konuşması yaşıtlarından geri olan tüm çocuklar mümkün olan en kısa sürede bir dil ve konuşma terapisti tarafından değerlendirilerek terapiye alınmalıdırlar. Bazı ebeveynler "Babası da geç konuşmuş" ya da "Ağabeyi de geç konuşmuştu", "Okula gidince düzelir" gibi düşüncelerle çocuğu kendi haline bırakmaktadırlar. Bu çocuklar, okulöncesi dönemde bir uzman tarafından terapiye alınmadıkları taktirde konuşma sorunlarının düzelmesi çok daha uzun bir zaman almaktadır. Bir çok çocuk kendini ifade etme becerilerinde gelişme gösterse dahi bazı sesletim problemleri düzelmemektedir. En ciddi problemler ise ilkokula başlandığı zaman ortaya çıkmaktadır. Bunun nedeni, konuşmadaki problemlerin yazıya da yansımasıdır. Okumayı yaşıtlarından daha geç sökmektedirler. Bu nedenle ebeveynlerin okula başlamadan evvel bu sorunun giderilmesine yönelik bir uzman yardımına başvurmaları gerekmektedir.
Özlem AKGÜN, Dil ve Konuşma Patoloğu

01 Kasım 2006

ÖZGÜN DİL BOZUKLUĞU VE OKUL BAŞARISI

4-5 yaşlarında teşhis edilemeyen özgün dil bozukluğu olan çocuklar, genellikle anaokuluna ya da ilkokul birinci sınıfa başladıklarında problemleri daha belirgin hale gelmektedir. Bu çocukların öğrenme ve okuma-yazma güçlükleri olur. Özellikle erken dönemde tedavi edilmeyen çocukların okul başarısının düşük olduğu belirtilmektedir. Bu çocukların %40-70'i okumayı öğrenmede sorun yaşamaktadır ve birçoğu özel eğitim desteğine ihtiyaç duymaktadır.

Akademik başarının yanı sıra çocuğun sosyal becerileri de olumsuz yönde etkilenmektedir. Özgün dil bozukluğu olan çocuklar konuşmak ve dinlemek için daha fazla zamana ihtiyaç duyarlar. Dilin gramer yapısını kazanamadıkları için kurdukları cümleler kimi zaman yanlış anlaşılabilir. Bu durum yaşıtlarıyla iletişimlerini güçleştirmektedir. Bunun nedeni, çocukların yetişinler kadar sabırlı ve anlayışlı olmamasıdır. Kendilerini ifade edemedikleri için zaman zaman arkadaşlarına karşı hırçın tavırlar sergileyebilir ya da onlarla oynamaktan kaçınabilirler. Genellikle kendilerini dinleyen yetişkin ya da daha büyük yaştaki çocuklarla oynamayı tercih edebilirler.
Özlem AKGÜN, Dil ve Konuşma Patoloğu