Prof.Dr. Haldun OĞUZ - www.drhaldunoguz.com - 0 312 284 28 88 - 0 531 431 06 94 - Ankara
larinks etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
larinks etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
30 Haziran 2016
Ses teli felcine bağlı şikayetlerin tedavisinde enjeksiyon laringoplasti
Ses teli felci olan bireylerin tedavisinde kullanılan yöntemlerden birisi enjeksiyon laringoplastidir. Bu yöntem sayesinde hareket etmeyen ses telinin normal fonksiyon gören tele yaklaştırılması hedeflenir. Bu sayede ses teli düzeyinde yeterli kapanma sağlanarak hem ses kalitesinde bir düzelme, hem de hava yolunun korunması (içilen ya da yenilen gıdaların soluk borusuna kaçmasının önlenmesi) açısından değerli sonuçlar alınır.
Etiketler:
cerrahi,
enjeksiyon,
hyaluronik asit,
kalsiyum hidroksiapatit,
laringoplasti,
larinks,
mikrocerrahi,
paralizi,
ses,
ses hastalıkları,
ses kıvrımı,
ses teli,
ses terapisi,
surgery,
tiroidektomi,
tiroplasti,
voice
04 Ocak 2015
Ses Teli Nodülleri
Ses Teli Nodülleri, ses tellerinin birbiri ile temas ettiği serbest
yüzeyde oluşan, iyi huylu (yani kanserle ilişkisi olmayan) büyümelerdir. Ses
tellerinin yanlış ya da kötü kullanımına bağlı olarak oluşurlar. Kaba bir
benzetme ile tıpkı elimizde ya da ayağımızda oluşan nasırlara benzetilebilir.
Sesini profesyonel olarak kullanan bireylerde toplumun diğer kesimine göre çok
daha sık olarak görülür.
Ses teli nodülünün
belirtileri genellikle ses kısıklığı, seste değişiklik, senin çatallı çıkması
ve seste kabalaşmadır. Profesyonel ses kullanıcısı sesinin daha alçak perdeden
çıktığını ya da sesinin normalden daha soluklu, hışırtılı olduğunu ifade
edebilir. Bireyler seslerinde oluşan değişikliğin yanı sıra, artan ses
kullanımı ile birlikte boyun çevresindeki kaslarda ağrı, konuşma hatta yutkunma
güçlüğünden yakınabilirler.
Nodüller,
vücudumuzun en çok travmaya maruz kalan bölgesi olan ses tellerinde tekrarlayan
basınçlı travmaya bağlı oluşur. Konuşma sırasında sıradan bir erkeğin ses
tellerinin saniyede ortalama 120 kez ve bir kadının ses tellerinin 200 kez
birbirine çarptığını hatırlayınız!
Sesini profesyonel olarak kullanmayan bireylerde 2
haftadan fazla süren ses kısıklığı durumunda mutlaka bir ses hekimine başvurmak
gereklidir. Profesyonel bir ses
kullanıcısının ise genellikle bu kadar bekleyebilecek lüksü olmamaktadır. Ses
hekiminiz şikayetlerinizi dinleyip, ses sağlığınız ve genel tıbbi geçmişiniz
hakkında yeterli bilgiye sahip olduktan sonra profesyonel ses beklentilerinizi
de detaylı bir şekilde bilmek isteyecektir. Profesyonel ses dediğimizde tanı ve
tedavisi için uğraştığımız bireyin illa ki bir ses sanatçısı olması
gerekmemektedir. Aslında çoğu meslek grubu gün içerinde kendilerini ve işlerini
sesleri ile ifade ederler. Bunlar arasında öğretmenler, avukatlar, çağrı
merkezi çalışanları, banka, belediye, postane birimleri gibi müşterilerine hizmet
için sesine ihtiyaç duyanlar, tezgahtarlar, esnaflar, din görevlileri ve daha
birçok meslek grubu sayılabilir.
Sesiniz ve
ses tellerinin detaylı muayenesi ile (ki bunun için ideal ikili
laringovideostroboskopi ve objektif ses analizidir) ses teli nodülü tanısı
konması ve nedeninin belirlenmesi mümkün olur.
Nodül
tedavisinde iki ana yöntem, ses terapisi ve cerrahidir.
Sesin kötü
ya da yanlış kullanımına bağlı bir ses problemi olan nodülü tedavi etmenin
ideal yolu, sesin bu şekilde kullanımına devam edilmemesidir. Sesi doğru
kullanacak şekilde alışkanlıklar edinilmesi ve ses tellerine aşırı basınç
uygulanmasını engelleyecek doğru vokal tekniğin kullanımı, hem nodüllerin
küçülmesini hatta yok olmasını sağlayacak, hem de tekrar oluşma riskini ortadan
kaldıracaktır. Sesin doğru kullanılmasını öğreten ana yöntem ses terapisidir.
Bazı
nodüller ise ses terapisi de dahil tedavilere fazlasıyla dirençlidir. Uygun ses
tekniği, sımsıkı takip edilen ses hijyeni kuralları ve hatta ses terapisine
rağmen düzelmeyen nodüller, fonomikrocerrahi adını verdiğimiz, genel anestezi
altında mikroskop aracılığı ile yaptığımız ameliyatlar ile tedavi edilmektedir.
Prof.Dr. Haldun OGUZ
444 44 50
0 312 213 13 20
Etiketler:
cerrahi,
disfoni,
dysphonia,
larinks,
laryngopharynx,
mikrocerrahi,
ses,
SES HASTALIKLARI,
ses kıvrımı,
ses teli,
ses terapisi,
şarkı,
şarkıcı,
tümör,
vocal fold,
voice,
voice box,
yutma
28 Kasım 2012
Sulkus: Eksizyon, Birincil Sütür ve Medializasyon Laringoplasti
Sulkus vokalis (SV), ses tellerinin tanısı en zor koyulabilen ve tedavisi en güç rahatsızlıklarından birisidir. Etiolojisi tam olarak anlaşılmış değildir. Yaklaşık yarısının konjenital olduğu düşünülmektedir. Fonotravma ile, ya da ses kıvrımı kistinin patlaması sonucu oluşabileceği de bildirlmektedir.
Histolojik olarak, lamina proprianın yüzeysel kısmı yoktur, bazı olgularda vokal ligamentin de bulunmadığı gözlenmektedir. Ford tarafından yapılan sınıflamasına göre tip 1 fizyolojik SV, tip 2 ses kıvrımı serbest kenarında çizgi şeklinde depresyon, tip 3 ise derin, cep benzeri oyuk olarak ifade edilmektedir.
SV tanısı videolaringostroboskopik olarak koyulabilir. Ancak bazı olgularda kesin tanı ancak mikroskop altında ameliyathane koşullarında koyulabilmektedir.
SV tedavisinde ses terapisi, cerrahi ya da her ikisinin birlikte kullanımı temel teşkil etmektedir. Cerrahi tedavi seçenekleri şunlardır:
1. insizyon ve sulkus epitelinin kaldırılması
2. insizyon ve sulkus epitelinin kaldırılması; otolog yağ, fasya, ya da başka maddeler ile greftleme
3. insizyon ve sulkus epitelinin kaldırılması; sulkus boyunda dikey kesiler yapılması
4. eksizyon ve oluşan defektin birincil sütürasyonu
5. lazer uygulamaları
6. steroid ya da başka rejeneratif maddelerin enjeksiyonu
7. eksizyon ve oluşan defektin birincil sütürasyonu; medializasyon laringoplasti
Yılmaz, yukarıda 7 numaralı olarak ifade edilen metodu ile ameliyat ettiği 44 olgusunu sunmuştur. Olguların tamamında tip 2 ya da 3 sulkus mevcuttur, hastalara ameliyat öncesi ses terapisi uygulanmıştır. Hastalar ameliyat öncesi ve ameliyattan 1 yıl sonra GRBAS, SHE-30, videolaringostroboskopi ile glottal kapanma, mukozal dalga amplitüdü, simetrisi ve periyodisitesi açısından değerlendirilmiş, akustik ve aerodinamik analizleri yapılmıştır. Tüm hastalara eksizyon ve oluşan defektin birincil sütürasyonu ile birlikte 2 olguda bilateral yakınlaştırma laringoplastisi, 42 olguya ise hyaluronik asit veya kalsiyum hidroksiapatit ile injeksiyon uygulanmıştır.
Hastalar 4-8 hafta süren ciddi disfoni tarif etmiş, ancak sütürleri 4-6 haftada kendiliğinden atılmış, sonrasında ise sesleri belirgin düzelme göstermiştir.
Ameliyat öncesi ve sonrası değerlendirilen verilerden GRBAS parametrelerinden G,R ve B değerleri istatiksel anlamlı derecede düzelirken, A ve S değerlerinde değişiklik görülmemiştir. SHE-30’da anlamlı derecede düzelme görülmüştür. Glottal kapanma ve mukozal dalga amplitüdünde anlamlı düzelme görülmüş, simetri ve periyodisitede fark görülmemiştir. Aerodinamik analiz parametrelerinden maksimum fonasyon süresi, ortalama hava akımı hızı, ortalama etkinlik ve ortalama basınç değerleri anlamlı derecede düzelmiş, ortalama güç ve rezistansta fark görülmemiştir. Uzatılmış ses analizinde temel frekans ve yumuşak fonasyon endeksi dışındaki tüm parametrelerde, metinden ses analizinde ise temel frekans, ses türbülans endeksi ve yumuşak fonasyon endeksi dışındaki tüm parametrelerde anlamlı istatiksel anlamlı iyileşme saptanmıştır.
Sulkus konusunda yayın sayısı çok azdır. Tedavi için ise çok sayıda değişik alternatif önerilmektedir. Cerrahi tedavinin sonuçları konusunda hastaların beklentilerinin gerçekçi ve düşük düzeyde olması gereklidir.
Yazının tamamına aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Yılmaz EAORL 2012
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)