28 Ekim 2006

ÖZGÜN DİL BOZUKLUĞU - II

Özgün dil bozukluğu olan çocuklar, konuşulan dili anlama ve üretmede yaşıtlarından geridirler. Özgün dil bozukluğu olan çocukların, konuşma seslerini üretmede, kendilerini sözel olarak ifade etmede ve başkalarının konuşmalarını anlamada problemleri vardır. Cümle içindeki sözcükleri anlama ve kullanmada güçlük yaşarlar. Bu çocuklar, ne söylendiğini anlıyor gibi gözükürler ancak çoğu zaman konunun ana temasını anlayamaz ya da sorulan soruya uygun olmayan cevaplar verirler. Tek tek kelimelerde konuşmaları anlaşılır olsa dahi kelimeleri bir araya getirerek cümle kurmakta başarısız olurlar. Bazı çocuklarda yalnızca alıcı ya da ifade edici dil becerilerinde problem görülürken, bazı çocuklarda her iki alanda da problem görülebilir.
Konuşmalarının en tipik özelliği yapım ve çekim eklerinin kullanılmayışıdır. Örneğin, çocuğa, resimdeki tavşanın kulağını gösterip "Bu tavşanın neresi?" diye sorulduğunda, "Tavşanın kulağı" ya da "Kulağı" demek yerine sadece "kulak" ya da "tavşan" diyebilir. Zaman kavramını anlamakta ve zaman bildiren kelimeleri kullanmakta zorlanabilirler. Örneğin "Ali'nin ablası gelmiş" cümlesinin yerine "Ali abla geldi"; "Dün Ayşelere gittik" cümlesinin yerine "Bugün Ayşe gitti" diyebilirler.  Yer-yön bildiren ekleri kullanmazlar. Örneğin "Kaşıklar çekmecenin içinde" cümlesini "Kaşık çekmece" şeklinde ifade edebilirler. "Benim, senin onların gibi aitlik bildiren kelimelerde karışıklık yaşayabilirler. Babasının saatini göstererek "Bu kimin saati?" diye sorulduğunda "Babamın" demek yerine "Baba" ya da "Baba saat" diyebilirler.   Konuşmalarında en sık gözlenen bir diğer problem de kelime bulma güçlükleridir. Bazı çocuklar günlük hayatta sık karşılaştıkları bazı objelerin isimlerini dahi hatırlamayabilirler. Daha önceden üzerinde konuşulmuş olan bir objeyi yeniden gösterdiğinizde "unuttum" ya da "bilmiyorum" diyebilirler. Kurdukları cümlelerin uzunlukları 3-4 kelimeyi geçmeyebilir. Cümle dizilişi hatalı ya da eksik olabilir. Örneğin; "Dayı geldi ev" gibi. Gramatik yapıdaki yetersizlikler çocukların konuşmalarının daha "bebeksi" ya da yaşından geri algılanmasına neden olur. Bazı çocuklarda eşlik eden sesletim hataları da olabilir. Bazı sesleri üretemeyebilir ya da kelime içinde farklı pozisyonlarda hedef sesin yerine başka bir ses kullanabilirler. Örneğin "balon" kelimesinde /b/ sesini doğru üretebilir ancak, "ayakkabı" yerine "ayakapı" diyebilirler. İşitsel algılama problemleri vardır. Bazı sesleri birbirinden ayırt edemeyebilirler.
Özlem AKGÜN, Dil ve Konuşma Patoloğu